Fosfor
Fosfor ve fosforlu bileşikler dünyada bulunan temel elementlerden birdir ve yaşamsal organizmalar için olmazsa olmaz öneme sahiptirler. Fosfor doğada diğer elementler ile bileşikleri halinde(genellikle fosfat yapısında) bulunurlar.
Fosfor kaynağı olarak dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunan ve fosfat kayaları olarak adlandırılan kaynaklar kullanılmaktadır. Ticari olarak değere sahip fosfat kayaları Fas, ABD, Çin ve Güney Afrika’da bulunmaktadır. Avrupa’da ise ticari değere sahip fosfat kayaları Finlandiya’dadır.
Doğada Bulunuşu
Oksijene karşı ilgisinden dolayı doğada genellikle fosfat asidinin türevleri halinde bulunur. Fosforun doğada bulunan en önemli minerali hegzagonal bipiramit kristal şekline sahip ve bileşimi Ca5X(PO4)3 olan apatittir(X=F, OH veya Cl). Fosfat kayalarındaki apatit minerali genellikle iki farklı bileşimde bulunur. Bunlar floroapatit (Ca5(PO4)3F) ve hidroksi apatit (Ca5(PO4)3OH) olarak adlandırılırlar. Doğada bulunan diğer fosfat mineralleri Ca3(PO4)3, Fosforit; Fe3(PO4)2.8H2O, Vivianit, 4AlPO4.2Al(OH)3.9H2O,Wovelit ve CePO4, Monazittir.
Fosfor asidi bileşikleri bitkisel ve hayvansal organizmaların temel bileşiklerinden
birisini oluşturur ki yumurta sarısında, beyinde, deniz ürünlerinde bol miktarda bulunduğu
bilinmektedir. Doğada fosfat döngüsü adı verilen bir çevrim vardır.Bu döngü fosfor ve bileşiklerinin doğadaki önemini net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Elementel Fosfor
Elementel fosfor; iki ametal özellikte Beyaz Fosfor ve Kırmızı Fosfor; metalik özellikte Siyah Fosfor olmak üzere üç allotropu halinde bulunur. Termodinamik olarak kararlılık beyaz fosfordan siyah fosfora doğru artmaktadır.Fosfor; düşük sıcaklıkta bu üç allotropun birbirine dönüşme hızları düşük olduğundan her üç allotropun karışımı halinde bulunur.
Beyaz fosfor; fosfat asidi anhidritinin karbon ile indirgenmesi ile elde edilir.
P2O5 + 5 C → 2 P + 5 CO
Beyaz fosfor oda sıcaklığında mum yumuşaklığında ve saf halde iken saydam bir maddedir. Daha düşük sıcaklıklarda ise kırılgan bir yapıya sahiptir. Beyaz fosforun erime noktası 44,1 oC, kaynama noktası 280 oC olarak ve yoğunluğu 1,82 g/cm3 olarak ölçülmüştür.
Beyaz fosfor su içinde eser miktarda, karbondisülfürde(CS2) ve benzen gibi organik çözücülerde iyi çözünür. Havada kolay alev alabilen beyaz fosfor sudaki çözünürlüğünün düşük olması nedeniyle genellikle su içinde saklanır. Saf halde beyaz fosfor ışığa karşı çok duyarlı olup derhal sarı renge döner. Su
buharı ile fosfor 100 oC de birlikte buharlaşır ve bu şekilde saflaştırılabilir.
Burada dikkate edilecek husus destilasyon işleminin havasız ortamda (örneğin CO2 gibi ) yapılmasının gerekliliğidir.
Fosfor; çözelti ve buhar durumunda P4 molekülleri şeklinde olup 800 oC nin üstünde P2 molekülleri oluşur ve 2000 oC de P atomlarına parçalanır.
Beyaz fosfor; üçgen bipiramit yapısında olup reaksiyon yeteneği çok fazladır. İnce dağılmış durumda fosfor 50-60 oC de tutuşur ve parlak sarımsı bir alevle yanarak tetrafosfor dekaoksit(P4O10) oluştururlar.
Bu sırada büyük miktarda enerji açığa çıkar.
4 P + 5 O2 → P4O10 + 740 kcal
Nemli ortamda fosfor oksitlenir ve P2O3, P2O4 ve P2O5 oluşumuna neden olur.
Ayrıca fosforun karanlıkta mavimsi ışık yaymasına fosforesans adı verilir.
Kırmızı fosfor; en kararlı modifikasyonudur. Bu nedenle beyaz fosfordan ışık kuantlarının ve ısının etkisi altında oluşur. Pratikte kırmızı fosfor beyaz fosforun 260-300 oC de havasız ortamda ısıtılmasıyla elde edilir. Kırmızı fosforun reaksiyon yeteneği azdır.
Yükseltgen maddelerle karıştırıldığında sürtünme ile tutuşur ve bu nedenle kibrit yapımında kullanılan temel bir hammaddedir.
Kırmızı fosforun erime noktası 590 oC, yoğunluğu 2,2 g/cm3 olup beyaz fosforun aksine karbondisülfürde çözünmez.
Saf olarak elde etmek için kırmızı fosfor erimiş kurşun içinde kristallendirilir.
Tablodan da görülebileceği gibi beyaz fosfor ve kırmızı fosfor hem kimyasal hem de fiziksel özellikleri arasında büyük farklılıklar vardır.
Fosforun metalik allotropu olan siyah fosfor beyaz fosforun 200 oC de ve 10.000 atm basınç altında
ısıtılmasıyla elde edilir. Siyah fosforun yoğunluğu 2,7 g/cm3 olup rombik yapıda kristallerden oluşur ve elektriği iletir. Siyah fosforda her P atomu üç komşu P atomuna tek kovalent bağ ile bağlanır. Fosforun bu allotropu inerttir, 400 oC ye kadar ısıtılsa bile havada yanmaz.
Kısacası beyaz fosforun havasız ortamda ve basınç altında ısıtılmasıyla elde edilir. Siyah fosfor yarı iletkenlerin yapımı için gerekir.
Fosforun Elde Edilişi
Fosfor; apatitin kuvarts ve kömür ile karıştırılıp, elektrik fırınlarda yüksek sıcaklığa
çıkarılması yolu ile elde edilir. Bu reaksiyon sırasında kuvartstan CaSiO3 oluşurken oluşan
fosfat karbon yardımıyla elementel hale indirgenir.
2 (Ca2+)3(PO43-)(k) + 6 SiO2 (k) → 6 Ca2+SiO3 2-(k) + P4O10 (k)
P4O10 (k) + 10 C(k) → P4(g) + 10 CO(g)
Fırından alınan fosfor buharları suyla soğutulan yoğunlaştırma düzenekleri yardımıyla erimiş halde sarı renkli fosfor elde edilir.
Oluşan CO kendiliğinden sistemden ayrılır. Saflaştırmak için fosfor yeniden su eşliğinde destillenir. Potasyum bikromat ve seyreltik H2SO4 çözeltileri ile rengi giderilen beyaz fosfor çubuk şeklindeki kalıplara
dökülür
Fosfor Bileşikleri
Beyaz ve kırmızı fosforun bazı tipik ve önemli reaksiyonları Fosfor ve hidrojenin en önemli bileşiği fosfindir (PH₃). Fosfin kimyasal olarak amonyağa çok benzer ve PH₄ᶧ iyonunu oluşturur. Ancak ısısal olarak kararsızdır. Fosfin, beyaz fosforun sulu ortamda sıcak hidroksit çözeltileri ile reaksiyonundan elde edilir.
P₄(k) + 3 OH‾(aq) + 3H₂O(s) → 3H₂PO₂‾(aq) + PH₃(g)
PH₃ , -87°C de kaynar, suda hemen hemen hiç çözünmez. PH₃ zehirlidir ve saf halde iken havada 150°C nin altında kendiliğinden ateş almaz. Ancak yukarıdaki reaksiyonun sonucunda bir miktar P₂H₄ meydana geldiğinden ve P₂H₄ havada kendiliğinden tutuşabildiği için yukarıdaki metot ile elde edilen PH₃ hava ile temas ettiğinde hemen yanar.
Bir fosfin bileşiği olan (PH₃)I, basınç altında HI ile beraber reaksiyona sokulur ise çift bağların, oksi ve keto grupların indirgenmesinde kullanılabilir. Ayrıca fosfin, gümüş ve bakır(2) tuzlarının çözeltileri için amonyaktan çok daha iyi bir indirgen ajanıdır ve reaksiyonun sonunda serbest metaller elde edilir
6Ag+(aq) + PH₃(g) + 3H₂O(s) → 6Ag(k) + H₃PO₃(aq) + 6H+(aq)
Fosfor halojenlerle yaptığı bileşiklerde +3 ve +5 yükseltgenme basamağındadır. Bu nedenle fosforun halojen bileşikleri için PX₃, PX₅ ve P₂X₅,genel formülleri yazılabilir. Bunların içinde en dayanıklı fosfor bileşikleri +3 değerlikli olan bileşikleridir. Ayrıca +5 yükseltgenme basamağında olan fosfor bileşikleri ısıtıldığında üç değerlikli bileşiklerine dönerler.
Bunlardan başka fosforun +5 değerlikli olduğu ve oksijen içeren POX₃ tipinde bileşikleri de bulunmaktadır.
Çok bilinen fosfo halojenürler olan PCl₃ ve PCl ₅ ve POCl₃’ün eldesine ait reaksiyonlar ve bunların su ile yapmış oldukları tipik reaksiyonlar aşağıda verilmiştir.
P₄(k)+ 6Cl₂(g) → 4 PCl₃(s) (PCl₃ eldesi)
PCl₃(s)+ Cl₂(g) PCl₅(k) (PCl₅ eldesi)
2 PCl₃(s) +O₂(g) → 2 POCl(s) (POCl₃ eldesi)
Su ile reaksiyonları
PCl₃(s) + 3H₂O(s) → H₃PO₄(aq) + 3 HCl(g)
PCl₅(k) + H₂O(s) → POCl₃(s) + 2 HCl(g)
POCl₃(s) + H₂O(s) → H₃PO₄(aq) + 3 HCl(g)
Fosfor Oksitleri (P₄O₆ ve P₄O₁₀)
Fosfor(III)oksit önceleri P₂O₃ olarak bilinen ancak bu dimerik bir yapıya sahip ve P₄O₆ yapısında bir bileşiktir. P₄O₆ bileşiği; fosforun kısıntılı şartlarda oksijenle yakılması sonucu elde edilen erime noktası 22°C ve kaynama noktası 170°C olan beyaz bir katıdır.
P₄(k) + 3 O₂(g) → P₄O₆(k)
Fosfor(III) oksit belli şartlar sağlandığı takdirde reaktivitesi oldukça yüksek olan bir bileşiktir. Bu nedenle kolaylıkla P₄O₁₀ veya H₃PO₃ elde edilebilir.
Fosfor(V)oksit; fosforun bol miktarda oksijenle yakılması sonucunda elde edilen beyaz kristal şeklinde katı bir maddedir.
P₄(k) + 5 O₂(g) → P₄O₁₀(k)
Fosfor(V)oksit, H₂O ile tepkimeye sokulursa (Empirik formülü; H₃PO₃) politrioksifosforik asit elde edilir. Eğer bu bileşik kaynatılırsa fosforik asit H₃PO₄ elde edilir. P₄O₁₀’un suya karşı gösterdiği bu aktivite nedeniyle kurutma ajanı olarak kullanımı son derece yaygındır.
P₄O₁₀(k) + 2 H₂O(s) → 4 HPO₃(aq)
HPO₃(aq) + H₂O(s) → H₃PO₄ (aq)
Fosfor(V)oksit, kristal yapısı olarak fosfor(III)okside benzemekle beraber her bir fosfor atomuna ikili bağla bağlanmış oksijen atomları bulunmaktadır.
Gerek fosfor(III)oksit, gerekse fosfor(V)oksit aşırı miktarda su ile temas ettiklerinde birer oksiasit olan fosforöz ve fosfanik asit elde edilir. Bu nedenle her iki bileşik asit anhidriti olarak düşünülebilir.
Fosfor Oksiasitler
Fosfit Asidi(H₃PO₃)
Fosforun oksiasitleri içinde önemli bir yeri olan fosfit asit; fosfor(III)oksit’e su katılmasıyla veya fosfor(III)klorürün hidrolizi ile elde edilebilir.
P₄O₆(k) + 6 H₂O(s) → 4 H₃PO₃(aq)
PCl₃(s) + 3 H₂O(s) → H₃PO₃(aq)+ 3 HCl(s)
H₃PO₃ su ile tesir değerliği 2 olan bir asittir. Bunun nedeni molekülde bulunan hidrojen atomunun merkezde ki fosfor atomuna bağlı olmasıdır.
Fosforik Asit(H₃PO₄)
Fosforik asit, genellikle fosfat kayalarının H₂SO₄ çözeltisi ile ısıtılmasıyla elde edilir. Ancak saf fosforik asit fosfor(V) oksitin su ile kaynatılmasıyla elde edilir.
(Caᶧ²)₃(PO₄‾³)₂(k) + 3 H₂SO₄(aq) → 3Caᶧ²SO₄‾²(k) + H₃PO₄(aq)
Fosfat asidi, saf halde renksiz kristal bir katıdır. Ancak suya karşı aktivite çok yüksek olduğundan su ile sıvılaşır. Bu nedenle genellikle çok yoğun viskoz bir sıvıya dönüşür. Bu viskozitenin nedeni asit molekülleri arasında meydana gelen hidrojen bağları ve büyük miktarda ki agregasyon ile açıklanmaktadır. Fosfat asidi, sulu çözeltilerinde tesir değerliği 3 olan orta kuvvette bir asit olup ticari olarak %85-95 lik sulu çözeltisi olarak satılmaktadır.
Fosfatlar
Sözü edilen fosfatlar tam anlamıyla, bir, iki veya üç oksijenin paylaşıldığı birkaç fosfat (PO4) grubunun yoğunlaşmasının sonucu veya bir tetrahedral PO4 biriminde anyonik yapılı tuzlardır. Bu çok basit geometrik tanımdan, kondenze fosforik anyonların geometrilerinin sonsuz bir sayısı geliştirilebilir. Temel PO4 yapı biriminin bir veya birkaç oksijen atomunun H, S ve F gibi diğer elementlerle yer değiştirdiği bileşikler olarak
[HPO3]-, [SPO3]-,[S2PO2]3-, [S3P]3-,[PS4]3-, [FP03]-, [F2PO2]-vb. fosfatlar dikkate
alınmalıdır.
Doğal olarak oluşmuş tüm fosfor bileşikleri ortofosfat tuzlandır. Bunlar diğer
anyonlar gibi birkaç farklı katyon içerebilir ve fosfat minerallerinin büyük bir kısmı bu
farklı katyonlar vasıtasıyla karakterize edilebilirler. Bunların çoğunun karşılaştırılması
nadirdir, bununla beraber fosfatın en zengin kaynağı apatitlerdir Ca10(PO4)6X2
(X genellikle OH-,Fve Cl-’ dir).
Fosfat (PO43-) iyonu sıklıkla benzer tetrahedral konfigürasyona sahip perklorat (ClO4-), sülfat (SO42-) ve silikat (SiO44-) ile karşılaştırılır.
Klasik valans yapılarının temelinde, bu XO4 iyonlarında X=S 'den Cl 'ye kovalent karakteri artan bir seri oluşur.
Fosfatların Sınıflandırılması
Fosfatların sınıflandırılması 1940 'ların başında çeşitli kristalograflann uyguladığı çoğu yapı araştırmaları kullanılarak yapılabildi.
Tüm bileşiklerin sınıflandırılmasında anyonik kısma yoğunlaşıldığı gibi fosfatların sınıflandırılmasında da anyonların çeşitli geometrik bilgileri önemlidir.
Fosfat materyalleri 4 sınıfa ayırabiliriz.
1) Monofosfatlar
2) Kondenze (yoğun fosfor içerikli) fosfatlar
3) İlave anyon grubu içeren fosfatlar
4) Hetereopolifosfatlar
Monofosfatlar: Monofosfat, ismi anyonik kısım [PO4]3-'ün merkezde bir fosfor atomuyla, 4 oksijen atomunun düzenli bir tetrahedral yapıda oluşturduğu bileşiklere verilir. Uzun zamandır ortofosfat olarak bilinen bu tuzlar bugün monofosfat olarak isimlendirilir .
Fakat hala bilimsel literatürle her iki kullanımı ile sık sık karşı karşıya kalınır.
Monofosfatlar, fosfat kimyası içinde geniş bir aile oluştururlar. Çünkü uzun zamandır iyi
bilinmektedirler ve çok kararlıdırlar.
Fosfatların diğer tüm ailelerinde, fosforik anyon hidrolize duyarlı P-O-P bağları içerir.
Az ya da çok kırılmış bağ içeren bu türler atomik düzende zayıf bir nokta içerir.
Kondenze (yoğun fosfor içerikli) Fosfatlar: Kondenze fosfatlar ifadesinde kondenze fosforik anyonlar içeren tuzlara başvurulur.
Anyonun bu tür tam bir tanımı bir veya birkaç P-O-P bağı içeren fosforik anyonun kondenze fosforik anyon olarak söylenmesiyle verilebilir. Bu bağların yapısına çok farklı işlemler uygulanabilir.
Kondenze fosfatlar üç alt gruba ayrılır.
1) Polifosfatlar: Böyle anyonların genel formülü [PnO3n+1](n+2)- şeklindedir. n anyonik formülde fosfor atomlarının sayısıdır.
Bu kondenzasyonun ilk ifadesinde n 'nin değerine bağlı olarak genellikle oligofosfatlar olarak isimlendirilir. n=2 profosfat [P2O7]4-, n=3 tripolifosfat [P3O10]5-, n=4 tetrapolifosfat [P4O13]6- 'dır.
2) Siklofosfatlar: Siklik anyonların yapısına bağlı olarak kondenzasyonun ikinci türü [PnO3n]n- anyonik formülünün öncülük ettiği tetrahedral PO4 biriminin köşelerinin paylaşıldığı halkalardan kurulur.
Bu halkalar n=3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 için karakterize edilmiştir.
3) Ultrafosfatlar: Kondenzasyonun bu türü, anyonik yapılı kondenze anyonlar, uzun zincir anyonlar ve halka anyonların iki sınıfının en zengin üyelerinden daha zengin P2O5 olduğu tüm kondenze fosfatlarda meydana gelir. Bu tanımdan anyonların formülleri n[PO3]-+mP2O5 veya [P(2m+n)O(5m-3n)]n- şeklinde verilir.
4) İlave Anyon Grupları İçeren Fosfatlar: Bu fosfatların genel bir tanımı, fosfat kimyası alanında aşağıdaki gibi formüle edilebilir. Fosforik anyonlardan başka diğer anyonlarında atomik düzenlenmelerinin oluşturduğu bir bileşiktir. Bu ilave anyonlar O2-, OH-, F-, Cl-, Br-, I-, NO3-, BO3
3- gibi çok çeşitlidir. Mg2FPO4, Mg3(PO4)2.MgF2, MnNa3(PO4)(CO3) bileşikleri bu fosfat grubuna örnektirler.
Hetereopolifosfatlar: Hetereopolifosfatlar,
i) Sonlu veya sonsuz kondenze anyon;
ii) Kenar veya köşeleri paylaşılan polihedral XOn ve YOn düzeninde kurulu ve XO- Y ve mümkünse X-O X ve Y-O-Y bağlan içeren fosfatlar olarak tarif edilir.
Fosfomolibdat, fosfotungsten, fosfosülfat ve fosfokromatlar sonlu kondenze olmuş hetereofosfatlara örnektir.
Hauf ve diğerleri tarafından son zamanlarda yapısı araştırılan Na5B2P3O13 sonsuz lineer hetereopoli anyonlara tipik bir örnektir.
Fosfatların Önemi
Fosfat bileşikleri farklı yerlerde, fosforik asit karbonatlı içeceklerde, kalsiyum fosfat gıda bütünleyicisi olarak, monokalsiyum fosfat monohidrat ve sodyum alüminyum fosfat asit parçalayıcısı olarak kullanılır.
Hem disodyum fosfat hem de sodyum tripolifosfat insanların tedavilerinde kullanılır.
Fosfatlar, konserve deniz ürünleri gibi işleme tabi tutulmuş balıkların taze kalma kalitesini arttırırlar.
Dikalsiyum fosfat dihidrat diş macunlarında genellikle parlatıcı malzeme olarak kullanılır.
Fosfat bileşikleri temizleyici ve deterjan· endüstrisinde çok önemlidir.
Temizleyici ve deterjanlar içinde en yaygın olarak kullanılan fosfatlar sodyum fosfatlardır.
Sodyum Tripolifosfatlar(STPP)
1940 lardan bu yana sodyumtripolifosfat (STPP) veya pentasodyum tripolifosfat deterjan üretiminde kullanıldığı bilinmektedir. STPP nin deterjan sanayiinde bu kadar geniş oranda kullanımı STPP nin kendine özgü özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Bu özelliklere ağır sulardaki magnezyum ve kalsiyum iyonlarının ayrılması, tampon özelliği, emülsiyon kararlılığı, topaklaşmayı önleme ve kolay dağılma verilebilir. Yeni nesil
çamaşır deterjanlarında kullanılan katkı maddelerinin hiç biri tek başına bu kadar fazla önemli katkı yapamamaktadır.
Sodyum tripolifosfat(STPP) üç farklı formda kristal halinde elde edilir. Hekzehidrat tuzu(Na5P3O10.6H2O) sodyum tripolifosfatın kararlı halidir ve ticari olarak bu formu ile kullanılmaktadır. STPP nin diğer iki formu faz 1 (yüksek sıcaklık) ve faz 2 (düşük sıcaklık) olarak adlandırılan susuz tuz yapılarıdır. Faz 2 yapısındaki STPP ~417 oC ye ısıtıldığı taktirde faz 1 yapısına dönüşebilmektedir.
Sodyum tripolifosfat faz 1 çok hızlı şekillenmiş küçük hidrate olmuş tuz kristalleri haline geçer. Bunların hekzahidratlarının karakteristik çözünürlükleri yaklaşık 32 g/100 g çözelti seviyesindedir. Faz 2 nin hidratlaşma oranı oldukça düşüktür. Düşük sıcaklık formunun çözünürlüğü hidrate tuzların çözünürlüğüne benzer bir şekilde ~15 dakikada gerçekleşir ve oldukça büyük kristaller elde edilir.
STPP’nin Kulalnım Alanları ve Özellikleri
1. Diş macunu, sabun, deterjanlarda temizleme kabiliyetlerini iyileştirmek amacıyla kullanılır. Sabun ve deterjanlarda ayrıca yapılandırıcı dolgu maddesidir. STTP nin suyun sertliğini giderici ve kiri çamaşırdan ayırarak kendi bünyesine bağlama özelliği vardır.
2. STPP yaygın olarak toz, sıvı, jel, tablet çamaşır deterjanlarında, bulaşık makinası deterjanlarında, tuvalet ve yüzey temizleyicilerde kullanılmaktadır. Buradaki işlevi yüzey aktiflerin etkin bir şekilde görev yapmasına imkan tanıyan su sertliğinin ayrılması, pH tamponlama, kir emülsifikasyonu ve tortulaşmayı engelleme, yağın
hidrolizi ve kir partiküllerini çözme dağıtma gibi fonksiyonları yerine getirir.
3. STPP endüstriyel temizleyicilerde de kullanılır.
4. STPP ayrıca su yumuşatma işleminde ve gıdada koruyucu olarak, peptizing ajanı olarak, yağ kuyusunda pıhtılaşma bozucu ajan ve koton kaynatmada ayırıcı olarak kullanılır.
Kaynaklar
[1]. LIPTROT G.F., “Modern Inorganic Chemistry”, Fourth Ed., ELBS, London,
1990.
[2]. COTTON, F.A., WILKINSON G., “ Advanced Inorganic Chemistry” Fifty Ed.,
John Wiley&Sons. Inc., Canada, 1987.
[3]. BREUSCH, F.L. ve ULUSOY, E., “Genel ve Anorganik Kimya” İstanbul
Üniversitesi Yayınları, Sayı 3218, İstanbul, 1987.
[4]. BAYKURT F., “Modern Genel Anorganik Kimya”, İstanbul Üniversitesi
Yayınları, Sayı 3770, İstanbul, 1993.
[5]. BAYKURT F., “Anorganik Kimya Uygulaması”, İstanbul Üniversitesi
Yayınları, Sayı 2835, 5. Baskı, İstanbul, 1981.
[6]. ÖLMEZ, H. ve YILMAZ, V.T., “Anorganik Kimya Temel Kavramlar”, 5.Baskı,
MKM Yayıncılık, Bursa, 2010.
[7]. MIESSLER, G.L. ve TARR D.A.(Çev. KARACAN N. Ve GÜRKAN P.),
“İnorganik Kimya”, Palme Yayıncılık, Ankara, 2002.
[8]. DEMİRAL KURTULUŞ, F., “Bazı Metal İçerikli, Borat, Fosfat ve Borofosfat
Bileşiklerinin Hidrotermal ve Mikrodalga Enerji Yöntemleriyle Sentezlenmesi
ve Karakterizasyonu” Doktora Tezi, Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, Kimya Anabilim Dalı, Balıkesir, 2003.
[9]. AVERBUCH, M.T. ve DURIF, A.P., “Topics in Phosphate in Chemistry”,
World Scientific Publication, London, 1996.
[10]. ALPAYDIN S. Ve ŞİMŞEK A., “Genel Kimya”, 6.Baskı, Nobel Yayıncılık,
Ankara, 2012.
[11]. CHANG, R.(Çev. Ed. SOYDAN A.B. ve AROĞUZ, A.Z.), “Kimya”, Beta
Yayınları, İstanbul, 2000.
[12]. PETRUCCI, R.H., HARWOOD, W.S. ve HERRING F.G.(Çev.Ed.UYAR, T.
Ve AKSOY, S.), “Genel Kimya-Cilt 2”, Palme Yayıncılık, Ankara, 2005.
[13]. http://en.wikipedia.org/wiki/Sodium_tripolyphosphate
[14]. BANACH, M. Ve KOWALSKI, Z., Ind. Eng. Chem. Res. 49, 12339-12344,
2010.
[15]. CORBRIDGE, A.D.C. ve DAVIES, D.R., Acta Cryst., 11, 315-319, 1958.
[16]. CORBRIDGE, A.D.C., Acta Cryst., 13, 263-269, 1960.
[17]. FYFE, C.A., zu ALTENSCHILDESCHE, H.M. ve SKIBSTED J., Inorg. Chem.,
38, 84-92, 1999.
[18]. http://www.sabuncuoglu.com.tr/sodyum-tripolifosfat-sbkld291.html
[19]. GLENNI, E.B., LITTLEJOHN, C., GENDEBIEN, A., HAYES, A., PALFREY,
R., SIVIL, D. Ve WRIGHT K., “Phosphates and Alternative Detergent BuildersFinal Report”, EU Enviroment Dırectorate, WRc Ref. UC 4011, 2002.
[20]. RIEGEL, E. R. Ve KENT, J.A., “Riegel's Handbook of Industrial Chemistry”
Tenth Ed. New York, 2003.
[21]. BIGOT, B